26 Şubat 2013 Salı

Maya Ve Güzellik

Maya ile, güzelliğinize güzellik katmaya ne dersiniz?

Mayanın cilt; ve saçlar üzerindeki etkisinin yüzlerce yıldır bilindiği hakkında fikir sahibi değilseniz, çok geç kalmışsınız deriz… Bu yazımızda, maya ile, güzelliğinize güzellik katman...ın yollarını öğrenmeye, şu andan itibaren başlıyorsunuz… Mayayı, Mısır’lı kadınlar, güzelleşmek için ciltlerine uygularken, bununla birlikte, mikrop öldürücü özelliğini de keşfetmiş, ve bizlere kadar ulaştırılan bir bilginin kaynağı niteliğini taşımışlar…

Mayanın Faydaları Nelerdir?
Mayanın içeriğinde bir takım mineral ve vitaminler yer alıyor. Mayanın içeriğinde yer alan bu mineral ve vitaminler, cildin gereksinim duyduğu vitamin; ve mineraller olarak bilinmeli. Aynı şekilde saç da, mayanın içeriğinde bulunan vitamin ve minerallere gereksinim duyuyor… Mayanın faydaları arasında, karaciğeri toksinlerden arındırmasından bahsetmek gerekirken, mayanın faydalarından bir diğeri de sivilce tedavisi; ve akne tedavisi. Mayanın faydaları arasında, cildi, gereksiz yağlarından arındırması da yer alıyor… Saç diplerine yaptığınız masaj ile, saç dökülmesinin tedavisini gerçekleştirebilirsiniz. Cildinizi nemlendirebilir; ve yine maya ile, çatlamış ellerinizin yumuşamasını sağlayabilirsiniz…

Mayanın Cilde Faydası
Maya, içeriğinde önemli miktarda protein bulunduruyor. Mayanın içeriğinde bulunan protein, cildin kendisini yeniden yapılandırmasına yardımcı oluyor; bu durum ise, cildin pürüzsüz; ve güzel görünmesine olanak tanıyor. Aynı zamanda, mayanın içeriğinde, önemli miktarda potasyum yer alıyor, Potasyum, dokularda bulunan zararlı toksinlerin dışarı atılmasına olanak tanıyor. Bu etki, cildin tamamen yenilenmesini sağlıyor; ve bunun da yanında, yağlarından arındırılan ciltte, akne ve sivilce oluşumu ya durduruluyor; ya da azaltılıyor…

Maya Maskesi Nasıl yapılır?
Mayanın, cilt üzerindeki faydalarından yararlanmak için, bir tatlı kaşığı yoğurt; ya da aynı ölçüde süt; ve iki çorba kaşığı yaş mayaya ihtiyacınız var. Bir kaseye alınan mayanın içerisine az miktar ılık su eklenir; ve maya eritilir. Daha sonra ise, süt ya da yoğurt, maanın içerisine eklenir; ve bir krem kıvamını alarak karıştırılır. Elde edilen maya, göz çevresi ve dudak çevresi hariç, dairesel hareketlerle yüze uygulanır. Yüzünüzde on dakika kalması gereken mayayı, hafif bir şekilde ıslatılmış pamuk ile silin. Daha sonra da yüzünüzü, önce ılık su; sonra ise soğuk su ile yıkayın…

Elleriniz İçin Maya Formülü
Mayanın faydaları eller için de geçerli. Elleriniz soğuktan çatladı ise, maya ile uygulayacağınız bir kaç seansın sonrasında, ellerinizin çok yumuşak olduğunu görebileceksiniz… bir tatlı kaşığı yaş maya; ve bir kahve fincanı ılık su ile, ellerinizdeki çatlamaları önleyebilir, tedavi edebilirsiniz… Akşamları yatmadan önce gerçekleştirmeniz gereken bu uygulamada, sütün içerisine mayayı atıp, iyice erimesini sağlamalısınız. Sonrasında on dakika boyunca elinizde kalmasını sağladığınız bu mayalı kremi yıkamanız gerekmektedir.

Mayanın Saça Faydaları
Saçlar üzerinde de pek çok olumlu etkisi bulunan maya, strese bağlı saç dökülmelerini önleyerek, saçın uzamasına katkıda bulunuyor. Mayanın içeriğinde B5 vitamini bulunuyır, ve bu vitamin, saç sağlığı açısından çok önemli etkileri olan keratinin oluşumuna katkıda bulunuyor. Keratin de saçın dökülmesini önlerken, yine keratin, daha gür; ve sağlıklı saç görünümüne olanak tanıyor.

Dört çorba kaşığı toz maya; ve bir su bardağı ılık suya gereksiniminiz var. Ilık suyun içerisinde eritilen mayanın saç diplerine friksiyon yöntemi ile yedirilmesi, ve bir kaç dakikalık bekletmeden sonra bol su ile yıkanması gerekiyor…

Kaynak:sağlıkweb
Devamını Gör

23 Şubat 2013 Cumartesi

Kardelen Çiçeği

Kardelen çiçeği, benim için güçlü olmanın, direnişin ve saflığın sembolüdür.. Soğuğa ve buz tutmuş toprağa kafa tutan, yaşamını sürdüren, zarif ve bembeyaz rengiyle yaşam mücadelesi veren bir nadide bir bitki..

Ama efsaneleşen birde öyküsü var:

Asırlar önce birbirini çok seven iki çiçek varmış. Bunlardan erkek olan, sevgilisini o kadar çok seviyormuş ki, baharda açtıklarında diğer çiçeklerden onu kıskanıyormuş. Buna dayanamayan erkek çiçek, baharda binlerce çiçeğin içinde açmak ve kalabalığın içinde kaybolmak yerine kışın dondurucu soğuğunda açarak, canından çok sevdiği sevgilisini daha fazla görmeyi hayal etmiş. Yine bahar gelmiş tüm çiçekler toprağı yedi renge boyamış. Erkek çiçek, kışın kurduğu hayallerini anlatmış. Dişi çiçek de sevgilisinin fikirlerini çok beğenmiş ve bir dahaki sefere hiç kimsenin açmaya cesaret edemediği, kışın dondurucu soğuğunda açmak için sözleşmişler. Bahar bitmiş, yaz geçmiş ve kış gelmiş. Sevgilisine kavuşma hayall...
eri ile yerinde duramayan erkek çiçek, karın bir yorgan gibi kapladığı toprağı delerek yeryüzüne çıkmış..

Bembeyaz karlar içinde o renkleriyle göz kamaştıran sevgilisini aramış, aramış, aramış... Ama bulamamış. Ümidini yitiren erkek çiçek bir süre sonra üzüntüsünden boynunu eğmiş ve soğuğun şiddetine daha fazla dayanamayarak hayatını kaybetmiş...

Boynu bükük kardelen çiçeğinin hikayesi işte böyle.. İşte o günden sonra aşkı için kışın dondurucu soğuğuna bile aldırmadan karların içinde açan çiçeğe kardelen ve ona sadık kalmayıp aldatan sevgiliye de hercai adı verilmiş.. Bu hikaye insanları çok etkilemiş olacak ki, o günden sonra kardelen ve hercai adına sayısız şiirler yazılmış ve şarkılar bestelenmiş. Bilimsel adı Galanthus olan kardelen ismi, Yunanca gala=süt, anthos=çiçek kelimelerinden türetilmiş bir isim olup süt gibi beyaz anlamında kullanılmakta. Eski çağ bilginlerinin kardelene süt çiçeği adını vermelerinin sebebiyse, onun o yıllarda bilinen en beyaz çiçek olmasından kaynaklanıyor. Rengi ve görünüşü nedeniyle kardelen, her zaman saflığı, temizliği sembolize etmiştir. Bu nedenlerle, çeşitli yabancı dillerde saflığın çiçeği, gelin çiçeği gibi isimlerle anılmış ve Avrupa'da her şubat ayının ikisinde kutlanan festivalinin sembolü olmuş bulunuyor…!!!

 
     

16 Şubat 2013 Cumartesi

Şems Tebrizi

Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa.. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet; Çünkü hayat çok kısa.

Kader; yolun tamamını değil,sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir. Ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse, ne hayatın hakimisin, …ne de hayat karşısında çaresiz.

Ey İnsan kaf dağı kadar yüksekte olsanda, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma …herşeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.

Allah bir insanı senin elinle ayağa kaldıracaksa, sen nasıl elini uzatmazsın ? Allah seni insanlara sevdirmek istiyor, Allah senin dağılmış parçalarını topluyor. Aşka nankörlük etme!!

Gençliğimde aradığımı yaşlılığımda buldum , neylersin. Ya ben erken geldim ya sen geç kaldın vuslata , neylersin. Kader!

Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kainatın matemetiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer diyor DOST… Hiçbir konuda emin olma diyor DOST… Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.

Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa.. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet; Çünkü hayat çok kısa.

Bir şey yap. Güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör. Veya, güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla. ama hep güzel olsun. Çünkü "her insan ölecek yaşta." geç kalmayasın.

Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten,”ne yapalım, kaderimiz böyle”deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin,ne de hayat karşısında çaresizsin.

Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil, kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.

Cehennem gibi olmalı, cehennemi bile yakıp yandıracak bir gönül istemeli.. Ki o gönlün önüne iki yüz deniz çıksa, hepsini de yaksın, yandırsın. Onun tek bir dalgası bilindik denizlere taş çıkartsın.

Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet, Allah dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesinçoğunlukla. Yok eğer, Allah dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.

Aşık olmakla sevmek arasındaki farkı sormuşlar (?) Cevaplamış Şems: Senin baktığına herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez. Herkes aşık olabilir; ama hiçkimse senin gibi sevemez. Tek fark sensin. Seni özel kılan sevdiğin değil, sevgin...

Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında.Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak, nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz...

Giderken kendimi sende bırakmayı diliyordum, gördüm ki sana hiç gelmemişim... Anladım ki iyi niyetlerle dolu temenniler yalana sıvanmış teşekkürlerde, boğuluyormuş.... Merhabanın boynunu bükene elveda demek zulümmüş. Zülüflerinden zûl akan yare, sancıyan yaram kadar bile değer görmem... Ondandır ki yarim ile değil yaram ile hoşum...

Mevlana

Bana harflerden ve kelimelerden arınarak gel.
Kalıplardan kurtul, kâlbinle gel.
Kâlinden sıyrıl, hâlinle gel".
İster bu âşk'ın 'Sen' hâli, ister 'Ben' hâli olsun.
Geldiğin zaman; ne 'Sen' ne de 'Ben' olmayacağız burada. O hâlde sadece gel.
İster 'Sen'inle gel. İster 'Sen'siz. Yeter ki gel ..

Cânım diyeceğim...
Canımdan geçerek cânânıma ereceğim...
Bu can cânânındır zaten,
Can içinde bileceğim...



Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu..

Ağzımda lokma varken konuşmak kolay da; yüreğimde 'sen'

varken  susmak ne zormuş. 

Sevgide güneş gibi ol,
Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
Hataları örtmede gece gibi ol,
Tevazuda toprak gibi ol,
Öfkede ölü gibi ol,
Her ne olursan ol,
Ya olduğun gibi görün,
Ya da göründüğün gibi ol.


Aldırma söylenenlere, varsın görenler seni bir ot sansın. Sen gül ol da, uğruna ötmeyen bülbül utansın.

Söz söyleyen kemal sahibi olursa, marifet ve hakikat sofrasını serdi mi, o sofrada her türlü yemek bulunur. Herkes orada gıdasını bulur."

Ey oğul, herkesin ölümü kendi rengindendir. Düşmana düşmandır, dosta dost!
Ayna Türk'e nazaran güzel bir renktedir. Zenciye nazaran o da zencidir.
Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen, kendinden korkmaktasın.
Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün. Canın bir ağaca benzer; ölüm onun yaprağıdır.
İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de. Hoş nahoş... gönlüne gelen her şey senden, senin varlığından gelir.


 "Ne Arıyorsan Kendinde Ara"...

Kişinin değeri nedir?
- Aradığı şeydir!

Eğer sen, can konağını arıyorsan, bil ki sen cansın.
Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin.
Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki
Aradığın ancak sensin, sen.

Madendeki inciyi aradıkça madensin.
Ekmek lokmasına heves ettikçe ekmeksin.
Şu kapalı sözü anlarsan, anlarsın her şeyi;
Neyi arıyorsun, sen osun.

Senin canın içinde bir can var, o canı ara!
Beden dağının içinde mücevher var, o mücevherin madenini ara!
A yürüyüp giden sufi, gücün yeterse ara;
Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara.
 
"Ben'im Ancak"...

Demedim mi sana, gitme oraya; seni tanıyan, bilen ben'im ancak;
şu yokluk serabında hayat pınarın ben'im.
Kızıp uzaklaşsan da yüz yıllık yola gitsen, sonunda dönüp gene bana gelirsin;
son durağın ben'im demedim mi?
Demedim mi sana, dünyanın süsüne razı olma;
senin razı olacağın otağın ressamı ben'im ancak.
Demedim mi sana deniz ben'im, sen bir balıksın;
karaya gitme; arı duru denizin ben'im ancak.
Sana, kuşlar gibi tuzağa gitme;
haydi gel, kolundaki, kanadındaki kuvvet ben'im demedim mi?
Demedim mi sana, keserler yolunu, soğuturlar seni;
ateşin, coşkun, sıcaklığın ben'im ancak.
Demedim mi, yakıştırırlar sana kötü kötü sıfatlar; sen olursun kaybeden;
halbuki sıfatlarının kaynağın ben'im ancak.
Demedim mi sana; "kulun işi gücü hangi sebeple düzene girer acaba?" deme;
sebepsiz, cihetsiz yaratıcı ben'im ancak.
Gönlünde bir ışık varsa bil bakalım, nerede evinin yolu;
 

                                                                            Hz. Mevlana.





Alıntılar

Bir gün New York' ta bir grup is arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptan biri, Kızılderili' dir. Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına çırçır böceği sesinin geldiğini söyleyerek çırçır böceği aramaya baslar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder. Kızılderili , yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir çırçır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderiliye: "Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?" diye sorar. Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder. Kızılderili, arkadaşına dönerek:

*Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir.
Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin." der

Alıntı 


Size engel olan nedir?
www.cekirdekinanc.com.tr
www.hayatimdegisti.com
Bir gün New York' ta bir grup is arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptan biri, Kızılderili' dir. Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yolda...ki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına çırçır böceği sesinin geldiğini söyleyerek çırçır böceği aramaya baslar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder. Kızılderili , yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir çırçır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderiliye: "Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?" diye sorar. Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder. Kızılderili, arkadaşına dönerek:

*Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir.
Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin." der

Alıntı
 
 
Daha Fazlası İçin : @[392182540874697:274:Serhat Toptaş]

Felsefe

‎''İnsanları birbirine kopmaz bağlarla sıkıca bağlayan, anlaşmalardan çok iyi niyet, sözlerden çok içtenlikli bir sevgidir.''

Thomas MORE, Utopia




''İnsanları birbirine kopmaz bağlarla sıkıca bağlayan, anlaşmalardan çok iyi niyet, sözlerden çok içtenlikli bir sevgidir.''

Thomas MORE,  Utopia


UNUTMA
Senin ‘’ Pes ettim dediğin anda,
Bir başkasının aynı durum için ‘’Aman Allahım, ne büyük fırsat!’’ diyor.
Başarısızlık , o başarısız teşebbüsten kazandığ...
ın tecrübeleri de arkana alarak daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir.
Bundan dolayı bir istek, başarısızlığından dolayı ümitsizliğe kapılıp üzülme.
Kendine yapabileceğin en büyük fenalık, kendine olan güvenini Kaybetmektir.


UNUTMA
Senin ‘’ Pes ettim dediğin anda,
Bir başkasının aynı durum için ‘’Aman Allahım, ne büyük fırsat!’’ diyor.
Başarısızlık , o başarısız teşebbüsten kazandığın tecrübeleri de arkana alarak daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir.
Bundan dolayı bir istek, başarısızlığından dolayı ümitsizliğe kapılıp üzülme.
Kendine yapabileceğin en büyük fenalık, kendine olan güvenini Kaybetmektir.





Colanın Zararları


Dakika dakika kolanın zararları!

İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, kolanın zararlarını şu şekilde tespit etti.

İlk 10 dakikada
...

Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ‘fosforik asiddir’.

İlk 20 dakikada

Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

40 dakika içinde

Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

45 dakika içinde

Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)

Kolaya ve tatlılara saldırırsınız.

Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.

Şişmanlık Hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.Dakika dakika kolanın zararları!

İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, kolanın zararlarını şu şekilde tespit etti.

İlk 10 dakikada

Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ‘fosforik asiddir’.

İlk 20 dakikada

Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

40 dakika içinde

Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

45 dakika içinde

Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)

Kolaya ve tatlılara saldırırsınız.

Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.

Şişmanlık Hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.

13 Şubat 2013 Çarşamba

Çocuklar

Çocuklar
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
Halil Cibran
 
Hep kul köle oluruz ,daha iyi yetiştirelim diye saçımızı süpürge ederiz,bütün yaptıkları hataları düzeltiriz,kendi doğrularımızı onlara da aşılamaya çalışırız acaba ne kadar doğru yapıyoruz hiç düşünüyormuyuz?Ben hiç düşünmüyordum .Ama çocuklarım büyüdükçe ve kendi isteklerini,düşüncelerini ifade edebilmeye başladıkça ben de düşünmeye başladım.Şimdi mümkün olduğunca onlara müdahale etmemeye çalışıyorum,hatalarının ve davranışlarının sonuçlarını kendileri görsünler istiyorum.Umarım bu konularda başarılı olabilirim de çocuklarımı iyi yetiştiririm.Düşünen,hatalarının sonucuna katlanabilen,acılara dayanabilen,ahlaklı,vicdanlı ve merhametli birer yetişkin olurlar.

Hızlı Uzayan Saçlar İçin


HC Complex ile Daha Hızlı Uzayan Saçlar

Saç uzamasına yardımcı ilk ve tek patentli ürün: HC Complex

Saç uzatma hızını etkileyen, diyet, sağlık durumu, kullandığınız ilaçlar, hormonal değişimler, çevresel etkiler ve hatta stress düzeyiniz gibi pek çok fakör vardır. Elbetteki genetik faktörler de saç uzama hızındaki azalmaya neden olan etkenlerin başında gelir. Normal bir saç, kişiden kişiye göre değişse bile ortalama olarak ayda 1cm civarında uzar. Ayrıca yaşlandıkça saç uzama hızındaki bu seyir giderek yavaşlamaktadır.

Ortalama olarak insan kafası %90′ı aktif olarak uzayan ve gelişen 100 bin civarında saç kökü içerir. Uzama evresi “Anajen” olarak bilinen, saçın 3 ana evresinden biridir. İkinci evre olan “Katajen”e girmeden önce bu evre toplam 6-10 yıl sürmektedir. Bu süre sonunda saç folikülü bozulmuş olacağından uzama durur ve sonunda dinlenme fazı olarak bilinen ve ardından dökülmenin başlayacağı “Telojen” evresine girilir.

HC Complex, uzama evresinde (anajen) saç köklerini doğru bileşenlerle besler, saça uygulandığı süre boyunca derideki kan dolaşımını hızlandırır ve düzenli bir kullanım sonucunda saçların normalden birkaç kat daha hızlı uzamasını sağlar.

Saç Uzamasında Bitkisel Yağların Önemi
Antik Hindistan Arjuveda bilimi yaklaşık 5 bin yıl önce hızlı saç uzatma konusuna oldukça hakimdi. Saç uzatmak için bir takım bitkilerden ve şifalı otlardan faydalanırlar ve bu sayede hızlı, doğal ve mükemmel bir saç uzama hızına sahip olurlardı. Bitkisel yağlar doğru kullanıldığında, saç sorunlarının önüne geçmek ve saç uzama hızını artırmak mümkün. HC Complex, pekçok bitki özünün yanında, saç uzaması, saç bakımı ve beslenmesi için gerekli pek çok bitkisel yağı da içermektedir.

  • Gençlik iksiri olarak da bilinen organik zeytinyağı
  • Besleyici, koruyucu ve nemlendirici olarak kullanılan badem yağı
  • İçerdiği kalsiyum ve E vitamini ile susam yağı
  • Yıpranmış saçları onaran ve kuvvetlendiren hint yağı
  • Etki ve faydaları saymakla bitmeyecek ve bilim dünyasını bile hayrete bırakan çörekotu yağı
  • Doğada saç derisinin yağına yapısal olarak en yakın yağ olan ve ihtiyaç halinde onun yerine geçerek saç sorunlarında yenileyici olarak kullanılan jojoba yağı
  • Madensel elementler (potasyum, magnezyum, fosfat, kalsiyum, demir), E, B1, B2, B6 vitaminleri ve oleik asit içeren fındık yağı
  • Çeşitli cilt rahatsızlıklarında da kullanılan, içerdiği vitaminler nedeniyle yıpranmış saçları besleyen ve koruyan buğday yağı

Hızlı Saç Uzaması Vitaminler Olmadan Düşünülemez
Saç için gerekli olan vitaminler yeterli miktarda sağlandığında saç uzama hızındaki artış gözle görülür derecede fark edilebilir. HC Complex, saçın doğal yapısını ve güçlenmesini sağlayan birçok vitamin içermektedir.

E VİTAMİNİ: Saçın nem dengesini düzenlediğinden, kaybettiği canlılığı kazanmasını sağlar. Kadın ve erkekte görülebilecek saç dökülmesi, saç tellerinin kuruması, canlılığını yitirmesi ve saç altı derisinin sağlığını kaybetmesi gibi problemlere karşı etkili bir çözüm sağlar.

B VİTAMİNİ: Bütün B vitaminleri saç ve cildin altın koruyucuları olarak adlandırılırlar. Cilt ve saç ile ilgili fonksiyonları düzenler, enerji üretiminde yardımcı olarak görev yaparlar ve hücrelerin yaşamalarına yardım ederler.

B1 (Thiamine): Kan dolaşımını arttırarak, saç köklerinin beslenmesini sağlar. Saç büyümesini hızlandırır, hacim kazandırır.

B2 (Riboflavin): Saç köklerini uyararak derinin oksijen alımını kolaylaştırır. Kepek oluşumunu engeller.

B6 (Pyridoxine): Eksikliği saç tellerinin zayıflamasına, çabuk kopmasına yol açar. Saç foliküllerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için önemli bir vitamindir.

B12 (Cyanocobalamine): Özellikle kadın tipi saç dökülmesinin önlenmesindeki etkisi oldukça fazladır. Eksikliğinde saç dökülmesi ve gri saç rengi (depigmentasyon) görülür.

12 Şubat 2013 Salı

Yorgun Gözler İçin

1 çay bardağı kaynar suya  bir çay kaşığı çay ve bir çay kaşığı nane koyulup beş dakika bekletilir.5 dakika sonra süzülür ve bardakta kalan posa gazlı beze konulup gözlere sürülür.

Patatesi soyup dilimledikten sonra gözlerin üzerine koyulur. 15 dakika beklenip gül suyu ile yıkanır

Yağlı Saçlar İçin

Bir fincan biberiye losyonu,bir fincan gülsuyu ve dört yumurta.Yumurtalar çırpılarak saça masaj yapılarak yedirilir.Yaklaşık 30 dakika sonra saçlar biberiye losyonuna ilave edilen gülsuyu ile yıkanır.

Kuru Saçlar İçin

Hint yağı,zeytin yağı ve yumurta sarısı karıştırılır.Elde edilen karışım saç diplerine sürülüp sıcak havlu ile sarılır ve bone takılır.Bir kaç saat beklendikten sonra yıkanır.Bu işlem saçları nemlendirir ve saçlara canlılık kazandırır.

Cildi Sıkılaştıran Losyon


Birçay bardağı arı su ısıtılır.Bir çay kaşığı toz halindeki şap ısıtılan bu suda eritilir.Daha sonra beş damla biberiye yağı ilave edilip karıştırılır.Elde ettiğimiz bu losyon cildin sıkılaşmasını sağlar aynı zamanda cildi serinletir.

Yorgun Ciltler İçin Öneriler

Bir adet yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı susam yağı karıştırılır.Yüze sürülüp 15-20 dakika beklenir.Gülsuyuna batırılmış pamuk ile yüz silinir.

Bir miktar taze fasulye haşlanıp,ezilir.Bir tatlı kaşığı badem yağı.bal ve çeyrek limon ile karıştırışıp yüze sürülür.1520 dakika sonra ılık su ile yıkanır.

Selülit

Selülit,ciltaltı yağ dokularının şişmesi,sertleşmesi veya irin haline gelmesiyle oluşan bir problemdir.Selülit vücudun yağ dokusudur.Bir sağlık sorunu değil estetik bir problemdir.
Öneriler:
1)1 er tutam erkeçsakalı,ayrıkotu,karahindiba  ve mısır püskülü beş bardak su ilave edilerek kaynatılır.Soğuduktan sonra günde üç öğün içilir.
2)2 şer tutam ısırgan otu,kırlangıçotu,ebegümeci,sarmaşık ve bir tutam sarı düğünçiçeği  beş bardak su ile kaynatılır.Soğuyunca selülitli bölgelere masaj yapılır.

Saçlarınız Işıldasın!

Saç derisi yeterince beslenmediği zaman saç telleriniz de matlaşarak zayıflar. Saç bakımında öncelikli amaç saç derisinin yenilenmesini ve arındırılmasını sağlamak olmalıdır.
5 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı
1 tatlı kaşığı karanfil yağı
1 tatlı kaşığı elma sirkesi
Bu karışımı hafifçe karıştırın ve saç derinize masaj yaparak uygulayın.

Kadınların Güzellik Sırları

Gül yaprakları ve calendula (aynı safa) çiçekleri kuru ciltler için iyi birer temizleyici olarak bilinmektedir. Mucize maskeyi hazırlamak için, 75 ml yoğurt, 25 ml süt, 50 gram taze gül yaprağı ve calendula çiçeğini karıştırın, kısık ateşte 30 dakika pişirin. Ateşten alın, soğutun ve birkaç saat dinlendirin. Karışımı yüzünüze uygulayın, daha sonra ılık suyla yıkayın.Özellikle kuru ciltlere iyi gelen bu maskeyi Hintli kadınlar yıllardır kullanıyorlar

Emzirme Teknikleri (çanta pozisyonu/koltukaltı pozisyon)



En çok ikiz bebekleri emzirmede kullanılan bir yöntemdir.Ancak bebeğine  emzirme sırasında uygun pozisyon veremeyen tek bebek annelerininde rahatlıkla kullanabileceği bir pozisyondur(resim 1) Anne bebeğine ensesinden ve sırtından destek vererek koltuğunun altında tutar(çanta gibi diyebiliriz).Kolunun altına yastık gibi bir destek koyarsa daha rahat eder .

11 Şubat 2013 Pazartesi

Emzirme Teknikleri (resimler)

Emzirme Teknikleri (yan yatarak emzirme)


 Doğumu takip eden ilk günlerde annenin ağrılarından dolayı rahat pozisyon alamadığı  zamanlarda kullanılan bir yöntemdir.Annenin ve bebeğin daha rahat olduğu hatta annenin bebeğini emzirirken en çok dinlendiği emzirme pozisyonudur.




Emzirme Teknikleri((klasik)

Klasik emzirme tekniğidir.Bebeğin başı annenin dirseğinde ,annenin eli bebeği poposundan desteklemektedir.En sık olarak kullanılan yöntemdir.



Emzirme Teknikleri (çapraz/ters pozisyon)




Çapraz emzirme tekniği olan bu tutuşta bebeğin başını kulaklar ve sırttan eli ile destekleyerek tutan annenin dirseği bebeğin bel ve popo kısmı gelir.Özellikle  bebeğin tek memeyi emmediği yada tutmakta zorlandığı durumlarda kullanılan bir yöntemdir.Bebek  emdiği meme tarafına yatırılıp emmediği memeye doğru kaydırılarak o memeyi emmesi sağlanabilir.Çapraz veya ters emzirme tekniği olarak adlandırılır.

Ağlama


Ağlama bebeğin sizinle iletişim kurma yoludur, buna üzülmeyin, bebekler ağlar çünkü henüz konuşamazlar!
İlk haftalarda bebekler günde 2-3 saat ağlayabilirler.
Hatta, ilk 6-8 hafta boyunca ağlama giderek artar.
Farklı nedenlerle farklı ağlamalar olabilir.Zamanla, bunu ayırt etmeye başlayacaksınız. Ancak her ağlamanın da belli bir nedeni olmayabilir, bazen bebek nedensiz de ağlayabilir.
Bebeğin ağlamasına hemen yanıt verirseniz, sizin yanında olduğunuzu bilecektir.Böyle davranarak bebeği şımartmış olmazsınız.Bebebğinize güven vermiş olursunuz.
Yenidoğan bebeğiniz ağlayınca; karnını doyurma, altını değiştirme, kucaklayıp sakinleştirme seçeneklerinin hepsini denediyseniz ve halen ağlıyorsa , bir süre yatağına koyup sakinleşmesini bekleyebilirsiniz. Sakinleşene kadar gözlem altında tutmayı unutmayın. Zamanla hangi ağlamada ne yapmak gerektiği konusunda deneyim kazanıp sizden sonra anne- baba olanlara öğüt vermeye bile başlayacaksınız!Bebeğinizin ilk günlerdeki ağlaması genellikle açlık ağlamasıdır biz anneler bu ağlamyı gaz sancısı ağlaması ile karıştırırız.Gaz sancısı bebeğinizde olacaksa eğer 15-20 günden sonra başlar.Bebek bacaklarını karnına doğru çekerek ağlar ,aynı saatte ağlamaya başlar ve bu ağlama saatlerce sürebilir .

Güvenlik


Yenidoğan bebek bile hareket eder, asla kanape, alt değiştirme masası gibi bir yerde yalnız bırakmayın. Yanından ayrılacaksanız, ya yatağına koyun ya da bebeği de götürün.
Geniş kenarlı bir şapkayla bebeği güneşten koruyun.
Bebeğin yannda sigara içmeyin, içilmesine izin vermeyin . Sigara içimine maruz kalan bebeklerde, solunum yolu ve kulak enfeksiyonları sıklığı artmaktadır.
Bebek kucağınızdayken veya emzirirken asla sıcak içecekler içmeyin.
Yatırırken yüzüstü yatırmayın.
Başka bir küçük çocukla bebeği yalnız bırakmayın.
Boğulmanın önüne geçmek için bebek yatağında yastık, büyük oyuncak, plastik poşet türü şeyler bulundurmayın.
Araba yolculuklarında bebeğin yaş ve kilosuna uygun araba koltuğu kullanın. Yenidoğan bebeğin rahat etmesi için, kenarlardan rulo yapılmış havlularla destekleyebilirsiniz.Araba hareket halindeyken, ağlayan bebeği sakinleştirmek veya emzirmek için koltuğundan almayın, gerekirse aracı durdurun. Asla bebeği tek başına arabada bırakmayın.

Alt Bakımı


Yenidoğan bebeğiniz, günde 6-8 bez ıslatabilir ( Neyse ki bu sıklık sonradan azalacaktır ).
Bazı bebekler günde bir kaka yaparken, bazıları her emme sonrası yapacaktır, her ikisi de normaldir.
İlk günlerde koyu yeşil, siyah renkli olan gaita, sonraki günlerde sarı- yeşil, yumuşak kıvamlı bir şekle dönecektir ( Bebeğin yumuşak ve sulu gaita yapması normaldir, ishal anlamına gelmez ) Mama ile beslenen bebekler daha kıvamlı gaita yaparlar.
Bez kirlenince hemen değiştirerek, bebeğinizin altını iyice temizleyerek pişikleri önlemiş olursunuz.
Altında kızarıklık olursa,temizleyerek havada kurutmaya bırakınız. Doktorunuzun önerdiği çinko oksit içeren kremlerden kullanabilirsiniz.
Kız bebeklerde alt temizliğini mutlaka önden arkaya doğru yapın. İlk birkaç hafta beyaz bir akıntı olabilir, bu normaldir.
Erkek bebeklerde, sünnet derisini geriye çekip temizlemeye çalışmayın.Mümkün olduğunca bebeğinize ıslak mendil kullanmayın.Hatta göbeğini ıslatmadan bebeğinizin poposunu yıkayabilirsiniz.Yıkama işleminde sabun kullanmayın sadece ılık su ile yıkayın.Yıkama işlemi bebeklerin idrar yolu hastalıklarını da önleyebiliyor.


er

Göbeğin Bakımı


Enfeksiyon gelişimini önlemek için göbek kordonunu temiz tutmak gereklidir.Herhangi birşeyle bebeğin göbeğini silmeye gerek yoktur,kendi kendisine kurumasını bekleyebilirsiniz.
Göbek düşene kadar, bebeğin bezini göbek kordonu dışarda kalacak şekilde aşağıdan bağlayın. Bebeği suya sokarak banyo yaptırmayın, sadece silin.

Emzirme


Kendiniz ve bebeğiniz için sakin, rahat bir yer bulun.
Bebeği, kucağınızda yüzü size dönük olacak şekilde tutun
Meme ucunu bebeğin yanak veya alt dudağına değdirip ağzını açmasını sağlayın ve memeye tutturun
Emerken , sadece meme ucu değil, çevresindeki koyu renkli bölüm de bebeğin ağzı içinde olmalıdır. Aksi halde, emme meme başında çatlaklara yol açar ve canınız yanar.
Emzirme bittiğinde, bebek  memeyi kendisi bırakmıyorsa ağzına küçük parmağınızı vererek meme başını bebeğin ağzından çıkarın, böyle yapmazsanız canınız yanabilir.
Her emzirmede, bebeğin önce bir taraftaki sütü bitirmesini sağlayın, daha emmek istiyorsa öteki memeden verin.
Yenidoğan bebek, 24 saatte 8-12 defa, yani 2-3 saatte bir , emmek isteyebilir Ama, korkmayın, bu sıklık giderek azalacaktır!
Emziren annenin meme başlarının temizliği için su kullanması yeterli olacaktır.
Göğüsler şiş ve ağrılıysa ne yapmak gerekir?
  • Bebeği daha sık emzirin
  • Ilık bir duş alın veya göğse ılık havlu uygulayın
  • Göğüste hasasiyet, kızarıklık varsa, grip olmuş gibi hisediyorsanız, doktorunuzu arayın

  • Yenidoğan bebek neler yapabilir?


    Yenidoğan bebek çok ağlayabilir, huzursuzluk gösterebilir
    Solunumu düzensiz olabilir
    Aksırabilir, kusabilir
    Sık sık irkilebilir
    Bebekler birbirine benzemez, her bebeğin farklı karakter özellikleri vardır. Örneğin, bazı bebekler daha sakin, uyumlu olur, gereksinimlerini kolayca tahmin edebilirsiniz. Bazı bebekler ise zordur, beslenme ve uyku saatleri düzensizdir, sakinleştirilmeleri daha zordur.

    Anne Sütünün Yararları


    Anne sütü;  Bebeğiniz için yeri doldurulamaz bir doğa harikasıdır. Çünkü;
    • Her zaman hazır, temiz, uygun ısıdadır, ekonomiktir.
    • Sindirimi en kolay besin maddesidir.
    • Her annenin sütü kendi bebeği için en uygun özelliktedir. Prematüre bebeği olan annenin sütü prematüre bebeğe,3 aylık bebeği olan annenin sütü 3 aylık bebeğe göredir.
    • Organ ve sistemlerin gelişmesini düzenleyen büyüme faktörlerini içerdiğinden bebeğin büyümesini ve gelişmesini hızlandırır.
    • Anne sütü bebeğin ilk 6 ayda ihtiyacı olan protein, yağ vb. her türlü besin değerine sahiptir. Bu nedenle D vitamini ve flor dışında hiçbir ek besine, ek sıvıya, vitamine gereksinim duymaz.
    • Aşırı şişmanlama (obesite) riski daha azdır.
    • Annenin ilk gelen sütü (ağız sütü) bebek için çok önemlidir, bebeğin ilk aşısıdır.
    • İçerdiği akyuvarlar ve koruyucu maddeler sayesinde bebeğinizi enfeksiyonlara karşı korur.
    • Anne sütü, ishale yol açan mikroorganizmaların oluşmasını engeller
    • Anne sütü ile beslenen bebeklerde kansızlık daha az olur.
    • İleri yaşlarda gelişebilecek hastalıkların olasılığını da azaltır. Örneğin; alerjik hastalıklar, şeker hastalığı, astım, kanser, damar sertliği, diş çürükleri vb. İçerdiği A vitamini ile göz hastalıklarına karşı korur.
    • Anne sütü alan bebeklerde pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür.
    • Ani bebek ölümü riskini ( beşik ölümü ) azaltır.
    • Bebeğiniz için doğal bir sakinleştiricidir.
    • Anne sütüyle beslenen bebekler daha az ağlarlar, daha iyi uyurlar.
    • Emzirmeyle anne ile bebek arasında var olan duygusal bağ gelişir
    • Bebeğinizin zekâ gelişiminin daha iyi olmasını sağlar.
    Emzirmenin anneye yararları;
    • Erken emzirmeyle doğum sonu kanamalar çabuk kesilir,, anne loğusalık dönemini daha rahat / sorunsuz geçirir.
    • Rahmin daha kısa süre de normale dönmesini sağlar.
    • Emmeyle anneden salgılanan hormonlar sayesinde kısa süre de dinlenme ihtiyacını karşılar, huzurlu olur.
    • Emziren annelerde meme, rahim kanserine yakalanma riski daha düşüktür
    • Doğum sonrasında kemiklerin yeniden mineral kazanmasını sağladığı için, menopoz sonrası kalça kemiği kırığı riskini azaltır.
    • Emziren annenin 10 dakikalık uykusu normal bir insanın 2 saat uykusuna eşdeğerdir.
    Sağlıklı Nesiller Emzirilen Bebeklerden Oluşacaktır